İcatlar ve Hayat

8.04.2019 / Deneme

Doğadan ilham alarak milyonlarca şey icat ettik. Peki, doğadan almamız gereken dersleri de alıyor muyuz?

İcatlar ve Hayat

Hollandalı Theo Jansen, PVC borular kullanarak geliştirdiği projesinde, bazı kara ve deniz canlılarından ilham alarak rüzgâr enerjisi ile hareket eden mühendislik harikası eserler ortaya koyuyor.

Theo Jansen'ın "Strandbeest" (sahil hayvanları) adını verdiği, hafif malzemelerin birbirine sağlam bir şekilde eklenmesi ve sahil kumu üzerinde ilerlemesi üzerine yürüttüğü 28 yıllık çalışmalar, Nasa'nın dikkatini çekmeyi başarmış ve Venüs'e gönderilmesi planlanan yüzey inceleme aracında bu tasarımların uygulanıp uygulanamayacağı konusunda Jansen’ın fikirleri alınmış.

Günümüzde şirketler veya girişimci insanlar tarafından birçok icat yapıldığını, bir kısmının üretime geçtiğini ve yine bunların büyük kısmının insanların faydasına sunulduğunu zaten biliyoruz. Her alanda bu icatlara muhtaç hale getirildiğimizi de yavaş yavaş fark etmeye başladık zannediyorum.

icatlara muhtacız

Dinî düşüncesinden dolayı bu icatların karşısında olmalıymış gibi hisseden 'bağnaz' şahıslar bir yana; toplum yararı açısından icat yapmanın gerekliliğinin sorgulanmaya başladığı bir dönemde yaşıyoruz.

İnsan, tıpkı diğer canlılar gibi, basit ihtiyaçları olan bir varlıktır; lakin doğası gereği, işleri karmaşıklaştırmayı ve kendisine yeni görevler 'icat' etmeyi seven bir yanı da bulunmaktadır maalesef.

Her yeni ürün ile birlikte dünyanın dengesinin biraz daha bozulduğunu iddia eden de, yine insanın kendisinden başkası değildir.

Bizim hayatımızı kolaylaştıran her icadın, birilerinin hayatını daha da zorlaştırdığını tahmin edersiniz elbette. Bir hayat kurtulurken, her zaman birçok hayat harcanır. Birileri para kazanırken ve hayatın tadını çıkartırken; birçokları sefaleti yaşamalıdır, öyle değil mi?

fareler üzerinde deney

Hayvanlar üzerinde deneyler yapılır, insanlar köleleştirilir. Birileri ‘toplumsal sonuçlara ulaşabilsin’ diye Afrika'daki kabileler silahlandırılıp birbirine düşürülür.

Doğanın ve hayvanların korunmasını dileyen ve insanların doğaya verdiği zararı ekranlarımıza taşımak için canla başla çalışan, sözde çevreci, ulusal düzeydeki belgesel ekiplerinin birçoğu, dünyayı sömüren üretim devlerine ait ekiplerin bir parçasıdır. Dünyanın en ücra köşesindeki, en küçük menfaat bile, tespit edilmeli ve kimin ya da neyin canını yaktığına bakılmaksızın elde edilmelidir, şüphesiz.

sefaletin gözyaşları

Bütün bu zihnimizi açan ve insanlığı uzaya ulaştıran gelişmeler, en zenginlerin daha da zengin olmasını sağlamadıktan sonra, ne kadar faydalı olabilir ki!