Teknoloji Bağımlılığından Kurtulmanın 7 Yolu
Teknoloji bağımlılığından kurtulmanın yolları burada! Sağlıklı bir dijital yaşam için ipuçları ve stratejileri keşfedin.
Dünya sanat tarihinde, sanata şekil veren ve sanatı çeşitlendiren en önemli etkenlerinden biri olarak Modern Sanat Hareketi görülür.
İzlenimciliğin başlamasıyla ve Pop Art'ın ortaya çıkmasıyla sona eren klasik dönem, neredeyse bir yüzyıl kadar sürmüş ve modern sanat müzeleri tarafından koruma altına alınmış binlerce eser günümüze kadar gelmiştir.
Fakat bu müzelerin arasında bazıları var ki, son teknolojiye sahip olmalarının yanında ortak bir misyon da belirlemiş durumdalar: Modern sanat hareketinin avangard tutumunu canlı tutma arzusu..
Dünyanın en büyük metropollerinden biri olan New York’tan, İspanya’da Nervión Nehri'ne kadar çıkacağımız seyahatte iş görülmeye değer en modern sanat müzeleri:
Manhattan'ın merkezinde bulunan Modern Sanat Müzesi veya MoMA, New York'un en ünlü kültür kurumlarından biridir. “Geleneksel müzelerin muhafazakar politikalarına meydan okumak” niyetinde olan büyük müzenin, 1929 yılında kurulduğunda, koleksiyonu yalnızca sekiz baskı ve bir çizimden oluşuyordu.
O zamandan bu yana, resim, heykel, fotoğraf, film ve hatta performans sanat eserlerinden oluşan toplamda 200.000 eseriyle dünyanın en bilinen modern sanat müzelerinden biri haline geldi. Bu birinci sınıf koleksiyonu bünyesinde barındıran MoMA, “çeşitli kültürel, sanatsal, sosyal ve politik aktivitelerin de karşılanabileceği kapsayıcı bir yer olmasıyla da ayrıcalıklı bir konuma sahip.
Ülke genelinde, bir başka modern sanat müzesi de, 1935'te kurulan, 19., 20. ve 21. yüzyıl sanatının yayılmasında önemli bir rol oynayan San Francisco Modern Sanat Müzesi veya SFMOMA’dur. Yüzü aşkın eserden oluşan koleksiyonu halka açık hale getirildi. Frida Kahlo ve Diego Rivera gibi sanatçıların da eserlerinin yer aldığı müze, günümüz koleksiyonculuk kalitesi adına önemli bir yere sahiptir.
Kurulduğu günden bu yana alanı sürekli olarak genişletilen müze, özellikle 2013'teki bir revizyonun ardından, galeri, etkinlik ve dış mekanı kapsayan toplamda 45.000 metrekarelik alanı ile ülkenin en büyük modern sanat müzesi haline geldi.
Amerika’nın ilk modern sanat müzesi olan Phillips Collection aynı zamanda en büyüğü olma özelliğini de taşıyor. 1921’de sanat koleksiyoncusu Duncan Phillips tarafından yapılan Washington DC, bir aile evindeki özel galerilerden başlayıp genişleterek bir müze haline getirildi.
Geçtiğimiz çeyrek asırda gerek sit alanı genişletilen Phillips Koleksiyonu Müzesi’nin koleksiyonları da, çağdaş sanatlarla ilgilenen sanatçıların güncel eserleriyle modern minvalde büyümeye devam ediyor.
Washington DC, dünya standartlarında modern sanat müzesine sahip tek başkent değil. Londra'daki Thames Nehri'nin kıyısında yer alan Tate Modern, 1900'den günümüze kadar gittikçe büyüyen eser koleksiyonu ile İngiltere'nin modern sanat galerisi olarak hizmet vermekte.
Müze, mimarisiyle de oldukça ünlü. 2000 yılına kadar elektrik üretim istasyonu olarak kullanılan bina, meşhur mimarlık firması Herzog & de Meuron’la birlikte yeniden tasarlanarak karakterize edildi. Endüstriyel görünümü korunan bina, benzer işlevdeki yapıtlarla eşleştirildiğinde, çağdaş tasarım açısından bir adım öne çıkıyor.
Avangard mimariye sahip bir diğer modern sanat müzesi, Pompidou Merkezi'dir. Paris'te yer alan bu eşsiz bina, rengarenk bir cepheye sahiptir. Renzo Piano tarafından tasarlanan mimarisi, ziyaretçilerin oldukça ilgisini çekiyor.
Avrupa'nın en büyük modern sanat koleksiyonuna sahip olan müzede, Pompidou’nun daimi koleksiyonunda, modernist resimlerden günümüz endüstriyel tasarımlarına kadar toplamda 100 binden fazla eser bulunmaktadır. Bu zengin koleksiyon 20. yüzyılın ilk yarısındaki sanat tarihine adeta ışık tutuyor.
İkonik modern sanat müzeleri arasında yer alan Guggenheim Bilbao, dalgalı yerel peyzajı ve çiçek görünümüyle modern mimaride öne çıkmaktadır.
Frank Gehry tarafından tasarlanan bu cam, taş ve titanyum yapı, 20 galeri ve 120.000 metrekarelik bir alana sahip. Guggenheim, daimi koleksiyon eserlerinin sergilenmesi dışında, yıl içerisinde pek çok sanatçının geçici sergilerine de ev sahipliği yapıyor. Bu şekilde çok çeşitli sanat türlerini ve eserlerini halka sunan müze, Guggenheim Vakfı’nın “kültürel işbirlikleri ve eğitim girişimleri ile kültürler arasında fikirleri keşfetme” konusundaki misyonunu yerine getiriyor.