Amerika'da Alkol Yasağı Dönemi

17.1.2019 / Tarih / Genel

Amerika’da, 1920-33 arasında çıkartılan yasayla alkollü içeceklerin üretimi, ithalatı, taşınması ve satışı ile ilgili her şey yasaklanmıştı.

Amerika'da Alkol Yasağı Dönemi

On dokuzuncu yüzyıl itibariyle, özellikle Sanayi Devrimi ile birlikte buhar gücüyle çalışan makinelerin makineleşmiş endüstriyi doğurması ve bu gelişmelerin de Avrupa'daki sermaye birikimini yükseltmesiyle pek çok alanda üretim artmıştı. Alkol ürünleri de bunların başında geliyordu.

Alkol ürünleri üretimin, çeşitliliğinin ve kullanımının artması bir süre sonra dünya savaşları esnasında oluşan sosyo-ekonomik yapının zorluğundan kaynaklı psikolojik durumu tetikleyerek alkolizm denilen bağımlılığın oluşmasına sebep oldu. Bunun sonucunda toplumda aile içi şiddet ve salon temelli siyasi yolsuzluk tetiklendi. Tüm bu ahlaki bozukluk tüm dünyada etkisini gösteren bir protestolar zincirine dönüştü.

amerikada alkol yasağı, amerikada içki yasağı nedenleri, amerikada içki yasağı dönemi, amerikadaki içki yasağı, amerikada içki yasağı, amerikada içki yasağı ne zaman, amerikada içki yasağı yılları

Özellikle Pietistik Protestanlar tarafından, “hasta” olarak görülen alkolik toplumun iyileştirilmesi ve siyasi muhalefetin zayıflatılması için, alkollü ürünlerin yasaklanması için pek çok kalkılma gerçekleştirildi. Yoğun baskılar sonucunda dönemin hükümeti, tarihler 1920’yi gösterdiğinde Volstead yasasını çıkartarak, alkollü içeceklerin üretimi, ithalatı, taşınması ve satışı ile ilgili her şey yasakladı. "Drys" yani “Kuru” adı verilen, yasaklamaları destekleyen kesim, bunu, halkın ahlakı ve sağlığı için bir zafer olarak gördü.

alkolizm nedir, alkolün akciğere zararları, alkolün akciğerlere zararları, alkole ara vermek, alkolizm bir hastalık mıdır, alkolik olmanın belirtileri, alkolikler, alkoliklik, Volstead

Tabir-i caizse bu haçlı hareketi, Demokrat ve Cumhuriyetçi partilerde bulunan dindar Protestanlar ve aktivistler tarafından yönetildi. Hareketin tabanını da Hristiyan Kadınlar Ölçülülük Birliği olarak adlandırabileceğimiz Woman's Christian Temperance Union oluşturuyordu.

Bira endüstrisini elinde bulunduran muhalefet, Katolik ve Alman Lutheran topluluklarından oluşan ve “wet” yani "ıslak" olarak adlandırılan kesim, bu yasaklara karşı ne kadar mücadele etmek istese de, eyalet birlikleri ve hükümet tarafından karşıt hareket bastırıldı. Volstead Yasası mevzuatının yürürlüğe girmesiyle birlikte federal yasağın yürürlüğe koyma kuralları belirlendi ve yasaklanan alkollü içecek türlerini tanımlandı.

alkol yasağına muhalif kesim günden güne gücünü artırdı. abd alkol ürünleri, amerika alkol ürünleri, alkol içeren ürünler, alkollü ürün satışı

Fakat alkol yasağına muhalif kesim günden güne gücünü artırdı. Özellikle alkol üretim sürecinde yer alan siyasilerin ve iş adamlarının sponsor olarak desteklediği bazı suç çeteleri, şehir içerisinde çeşitli illegal hareketlerde bulunarak toplumu kışkırtmaya çalıştı.

Bunlar ve bunların dışında kalan bazı başka sebeplerden dolayı, yasağın ardından geçen 13.sene içerisinde, tarihler 23 Mart 1933'ü gösterdiğinde, Başkan Franklin D. RooseveltVolstead yasasını bozup, belirli alkollü içeceklerin üretilmesi ile satılmasına izin veren Cullen-Harrison Act olarak bilinen yeni bir yasa tasarısını imzaladı. 5 Aralık 1933'te de Yirmi Birinci Anayasa Değişikliği'nin imzalanması ile birlikte On Sekizinci Değişikliği yürürlükten kaldırdı ve o yürürlük içerisinde yer alan yasaklar da ağırlıklı olarak ortadan kalkmış oldu.

23 Mart 1933ü gösterdiğinde, Başkan Franklin D. Roosevelt, Volstead yasasını bozup, belirli alkollü içeceklerin üretilmesi ile satılmasına izin veren Cullen-Harrison Act olarak bilinen yeni bir yasa tasarısını imzaladı

Gelgelim yapılan araştırmalarda, yasağın, süreç boyunca toplam alkol tüketimini yarı yarıya azalttığını ve tüketimin, yasağın ardından da 1940'lara kadar yasak öncesi seviyelerin altında kaldığını ortaya koydu. Ayrıca, aile içi şiddetin de azaldığı ve toplumun büyük bir kısmının farklı sosyalleşme alanları oluşturulduğu tespit edildi. Yine sağlık alanında Karaciğer sirozu oranlarının yasakla birlikte yarı yarıya düştüğü fakat yasaktan sonra yavaş yavaş artış gösterdiği raporlandı.

Bunun aksi olaraksa, alkol yasağının kentsel suç örgütlerinin büyümesine yol açtığı ve devletin bütçesine giren vergi gelirlerinin düşmesi sonucunda da, bütçe açığının farklı şekillerde temin edildiği iddia edildi.